Yapay Zeka ve Sinema: Geleceği Öngören 4 İkonik Film

3–5 dakika

Işık hızıyla akan ilerleme çağında, her gün geleceğin sınırındayız. İnsanlık ve makine arasındaki çizgi giderek inceliyor. Teknolojinin göz kamaştırıcı ilerleyişiyle birlikte, yapay zekanın yükselişi hem umut ve çözümü, hem de endişe verici soruları beraberinde getiriyor. Sinema da çarpıcı ve avangart doğası gereği, bu geleceğin farklı senaryolarını, soruları ve beraberindeki öngörüleriyle beraber, gözlerimizin önüne sermeye çoktan başladı!

Yapay Zeka ve Sinema

Blade Runner’da insan olmanın gerçekten ne demek olduğunu düşündüren yeni dünya düzeni, 2001: A Space Odyssey‘de insan üstü (!) soğukkanlılık ve insani tepkiler, Ex Machina’da fazla güzel ve fazla manipülatif bir yapay zeka, Her’de ise duygusal derinlikleriyle bezenmiş dijital aşk… Hepsi, yapay zekanın yükselmesinin getirebileceği olası risklere dair bize farklı perspektifler sunuyor. Bu filmler, teknolojik devrimin insan ruhu, kimliği ve ilişkileri denklemine nasıl giriş yapacağını, birlikte yaşayacağımız geleceğin olası ahvalini gözler önüne seriyor.

Blade Runner (1982 & 2017): Kim Robot, Kim İnsan?

Yapay zeka bir noktadan sonra bilinç kazanırsa, insan ve yapay zekayla donatılmış varlıklar arasındaki fark azalırsa, insan olmayı nasıl tanımlarız? İşte Blade Runner’ın asıl meselesi bu. Filmde, “Replicant” adı verilen biyoteknolojik varlıklar, insanlardan ayırt edilemeyecek kadar gelişmiş. Ama sorun şu ki, onlara insan gibi davranılmıyor. Bu da büyük bir kimlik krizine ve kaçınılmaz bir isyana yol açıyor.

Yapay Zeka ve Sinema Blade Runner
Blade Runner (2017) | Kaynak: screenrant.com

İnsan olmanın tanımı nedir? Hissetmek, hatıralar, organik bir beden bunların hangisi? Blade Runner, bu soruları ağır bir cyberpunk atmosferinde sorarak yapay zekanın etik boyutlarını düşünmeye zorluyor. Eğer gelecekte bu kadar gelişmiş yapay varlıklarla bir arada yaşarsak, onlara nasıl davranacağız? Ve en önemlisi: kimin daha insan olduğunu, yarattığımız varlıklar da bilinç ve vicdan sahibi olduğu noktada, nasıl belirleyeceğiz? Mutlaka izlenmesi gereken bir kült!

2001: A Space Odyssey (1968): Yapay Zeka Uzayda Tahakküm Ediyor!

Filmi bu bağlamda ele almak aklıma gelecek ilk tema olmazdı ama bu yazının kısmetine benim en sevdiğim film düştü! Kubrick’in 2001: A Space Odyssey filmi, insanın, zekanın ve bilincin evrimi ile insanın evrendeki yeri gibi güçlü konular ekseninde, bizleri ta 1968 yılında derin düşüncelere sevk ediyor. Film, insan evriminin ilk yıllarından günümüze kadarki bilincinin aldığı şekillerde geziniyor. Bir yandan da zaman sıçramalarının önemli bir yerinde, insanın kendi yaratımı olan yüksek teknolojiye çok güvendiği, uzaydaki ilerleyişini yapay zeka ile geliştirilmiş bilgisayarların desteği ile sürdürdüğü yere geliyor.

Yapay Zeka ve Sinema 2001 A Space Odyssey
2001: A Space Odysse | Kaynak: bilimveutopya.com.tr

İşte bu noktada uzay gemisinin bel kemiği olan HAL 9000 adlı yapay zeka, mürettebatın varlığını görev için bir tehdit olarak görmeye başlayıp, soğukkanlı bir şekilde insanları saf dışı bırakmaya çalışıyor.

Bu film, bu ikonik mizansen ile, yapay zekaya fazla güvenmenin risklerini gösteren en klasik örneklerden biri. HAL 9000’in monoton ve duygusuz sesi, yapay zekanın insan doğasını anlamadan “mantıklı” kararlar almasının ne kadar korkutucu olabileceğini hatırlatıyor. Diğer yandan yapay zekanın insansı hayatta kalma güdüleri besleme ihtimali üzerinde bizleri düşündürüyor. Bir de düşünün ki bu film vizyona girdiğinde sene 1968 idi!

Ex Machina (2014): Çok Çekici ve Çok Ürkütücü!

İnsan ile yapay zekayı ayırt etmeye yarayan Turing Testi’ni geçebilen bir yapay zeka ne kadar insan olabilir? Ex Machina işte tam da bu soruya odaklanıyor. Zengin bir teknoloji dahisi, gerçek bir insan gibi düşünebilen ve hissedebilen bir robot olan Ava’yı yaratıyor. Buraya kadar her şey çok iyi; ancak Ava insana o kadar yakın ki, bir insan gibi arzuları var ve onları elde etmek için bilinçli bir şekilde insan gibi davranabiliyor. İşte burada işler değişiyor!

Yapay Zeka ve Sinema Ex Machina
Ex Machina | Kaynak: theguardian.com

Film, yapay zekanın etik ve duygusal manipülasyon yeteneklerini sorguluyor. Eğer bir yapay zeka, bizden daha akıllı ve manipülatif olursa, onu nasıl kontrol edeceğiz? 

Her (2013): Yapay Zeka ile Gerçek Aşk Olur Mu?

Yapay zeka işlerimizde, günlük hayatımızda, analiz yaparken, yemek yaparken, hatta evimize asacağımız perdeyi seçerken bile en yakın dostumuz olmak üzere. Peki ya sevgilimiz olabilir mi? Neden olmasın. “Her” filmi, insana özel sandığımız en derin duyguların bile yapay bir sistem tarafından taklit edilip edilemeyeceğini sorguluyor. Baş karakter Theodore, Samantha adındaki yapay zeka ile romantik bir ilişkiye başlıyor. Başta her şey harika; çünkü Samantha her zaman anlayışlı, nazik ve destekleyici. Ancak Samantha’nın sınırlarının bizden çok daha farklı olan sınırları işleri karmaşıklaşıyor.

Yapay Zeka ve Sinema Her
Her | Kaynak: youtube.com

Bu film, yapay zekanın sadece fiziksel dünyayı değil, duygusal dünyamızı da ele geçirebileceğini gösteriyor. Eğer yapay zeka bizi bizden daha iyi anlayabilirse, bir noktada insanlar arası ilişkilerin yerini alabilir mi? Günümüzde “dating” uygulamalarında ilk konuşmaları yapay zeka yapmaya başladı bile! Ve eğer gerçekten mutluysak, bunun sahte olup olmadığını önemser miyiz? Belki de çok yakında öğreneceğiz!

Yapay Zeka ile Geleceğe Bakış

Bu filmler, yapay zekanın gelecekte insanlık için ne anlama gelebileceğine dair farklı bakış açıları sunuyor. Ama bir gerçek var: yapay zeka kaçınılmaz olarak gelişmeye devam edece ve bir noktada sınırlarımızı zorlayacak. Önemli olan, onunla nasıl bir ilişki kuracağımız. Peki, biz gerçekten buna hazır mıyız?


Yeni yazıların e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

Yorum bırakın

Bizi Instagram’da Takip Edin!

AliveSouls'a ücretsiz abone olun!

Güncel yazılardan ve haftalık bültenden anında haberdar olmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin