Yıllar önce John Buchan’ın 39 Basamak adlı romanının tiyatro uyarlamasını izlemiştim; Londra’dan İskoçya’ya uzanan, komik ve hareketli bir casusluk serüveni anlatılıyordu. Bu seferki oyunda ise yazarın ta kendisi, yeni romanı için geldiği İstanbul’da bir cinayetin baş zanlısına dönüşüyor ve Anadolu’da amansız bir kovalamaca başlıyor! Oyunculuklar, diyaloglar, müzikler ve görsellik açısından son zamanlarda izlediğim en başarılı oyundu.

Neden 39 “Buçuk” Basamak?
Bunu anlamak için önce orijinal esere bir göz atalım:
John Buchan’ın 1915 tarihli casusluk romanı 39 Basamak, Londra’da sıradan bir hayat süren Richard Hannay’in, kendini bir anda uluslararası bir komplonun ortasında bulmasıyla başlıyor. Tempolu anlatımı ve kovalama sahneleriyle, erken dönem casus romanlarının öncülerinden sayılıyor. Kitap Alfred Hitchcock başta olmak üzere birçok kez sinemaya ve tiyatroya uyarlanmış. Bunların arasında özellikle Patrick Barlow’un tiyatro uyarlaması öne çıkıyor. Dört oyuncunun canlandırdığı bir kara mizah olan bu versiyon; aktörlerin sürekli rol değiştirdiği ve hızlı dekor geçişlerinin olduğu eğlenceli bir yolculuğu anlatıyor.
Tiyatroadam’ın sahnelediği 39 “Buçuk” Basamak ise, bu kez romanın yazarı John Buchan’ı Anadolu’da geçen bir hikâyenin merkezine taşıyor. Erken Cumhuriyet yıllarında, yeni romanını yazmak üzere Pera Palas’a yerleşen yazar, Feshane’de tanıştığı Rus bir kadının cinayetiyle suçlanıyor. Zaptiyeler, casuslar ve jurnalcilerin ana hedefi haline gelen John, Anadolu Ekspresi’ne atlıyor ve başlıyor bir Anadolu kovalamacısı!

Tıpkı oyunun orijinalinde olduğu gibi, dört oyuncunun sürekli kostüm değiştirerek başka karakterleri canlandırdığı, temponun ve kahkahanın hiç eksik olmadığı bir kara mizah çıkıyor ortaya. Ancak bir farkla… Bu defa hikâye İskoçya değil, Anadolu’da geçiyor. Baş kahramanımız da yazarın ta kendisi!
Son Zamanlarda İzlediğim En Başarılı Oyun!
Bir yandan oyunu heyecan ve kahkahalarla takip ederken, diğer yandan zihnimde şu düşünceler geziniyordu: “Nasıl bu kadar iyi olabilir?!” Oyunculuklar, diyaloglar, müzikler, sahne tasarımı ve ışık kullanımı… İnsanüstü bir emek harcanmış gerçekten. Özellikle Pelin Abay’ın canlandırdığı karakterler, Rusça’dan Anadolu’ya uzayan şivesi ve bitmek bilmeyen enerjisiyle kendine hayran bırakıyor. Bir Baba Hamlet‘teki performansıyla da göz dolduran Murat Akkoyunlu’yu sahnede izlemek apayrı bir keyif zaten.
Çeşitli basamaklar, rampalar ve platformlardan oluşan basit bir sahne dekorunu, üzerinde bir aşağı bir yukarı gezinerek bütün oyun boyunca çok yaratıcı bir şekilde kullanıyorlar. Oyunun müzikleri ise sahnenin kenarında yer alan bir müzisyen tarafından canlı olarak çalınıyor. Üzerine dolu dolu diyaloglar da eklenince ortaya sıra dışı bir oyun çıkıyor.

İlk Yılında Kazandığı Ödüller (2024)
- Afife Tiyatro Ödülleri: Yılın En Başarılı Yönetmeni
- Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödülleri: Yılın Komedi Kadın Oyuncusu
- İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri: Yılın En Başarılı Işık Tasarımı
- Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB) Ödülleri: Yılın Oyuncuları
- Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri: En İyi Uyarlama Ödülü
- Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri: En İyi Müzik
Oyunu Nerede İzleyebilirsiniz?
39 Buçuk Basamak, 30 Nisan’da Baba Sahne’de, 2 Mayıs’ta House of Performance’ta, 4 Mayıs’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 7 Mayıs’ta Moda Sahnesi’nde ve 8 Mayıs’ta Sahne Dragos’ta izleyiciyle buluşacak.

Yorum bırakın