Sessizliğin Dili: Ahmet Güneştekin’in “Kayıp Alfabe” Sergisi

2–3 dakika

Bazen kelimeler yetersiz kalır, sesler yitip gider, harfler taşlara gizlenir… Ahmet Güneştekin’in Kayıp Alfabe sergisi, tam da bu sessizliğin içinden yükselen güçlü bir çağrı gibi çıkıyor karşımıza. İstanbul’un tarih kokan mekânlarından biri olan ve İBB Miras tarafından kültür-sanat merkezi olarak yeniden işlevlendirilen Artİstanbul Feshane’de yer alan bu sergiden notlarım sizlerle.

Ahmet Güneştekin Kayıp Alfabe Sergisi ArtIstanbul Feshane

Sergi gezmeyi sevenler çok iyi bilir: gördüklerimiz yalnızca heykellerden, tuvallerdeki renklerden ibaret değildir. Bir sergi bazen unutulmuş bir dili, bastırılmış bir kimliği ya da silinmiş bir kültürü fısıldayabilir kulağımıza. Kayıp Alfabe tam olarak bunu yapıyor.

Bir Zaman Tüneli Gibi…

Serginin ilk adımında kendinizi adeta bir zaman tünelinde buluyorsunuz. Ağır taş bloklar, karmaşık labirentler, soyut imgelerle bezeli heykeller ve göçü simgeleyen tekneler arasında yürürken, her şey sizi geçmişin yüküyle yüzleştiriyor.

Taşlar, unutulamayan ama artık konuşulamayan yükleri taşırken; metal harfler, kaybolan alfabelerin – yani yok edilmek istenen kültürlerin – suskun ama dirençli seslerine dönüşüyor. Her bir harf, bir halkın sesi. Her eksik alfabe, bir kimliğin susturulmuş hâlini simgeliyor.

Sokak ve Bulvar Tabelaları

Yaklaşık bir saat boyunca sergiyi dolaştıktan sonra, rengarenk bir salona giriş yaptım. Yorulmuş hissediyordum ve biraz oturma ihtiyacı duydum. Oturduğum yerden karşıma çıkan bulvar ve sokak isimlerini okumaya başladım. İlk başta bir anlam ifade etmiyordu bu isimler. Ancak biraz durup düşündükçe, her bir ismin ardında acılar, yarım kalmış hayatlar, faili meçhul hikâyeler olduğunu fark ettim.

Ahmet Güneştekin Kayıp Alfabe Sergisi Artistanbul Feshane
Kaynak: ahmetgunestekin.com

Ahmet Güneştekin, bu cinayetlerle hayattan koparılan insanların isimlerini İnsan Hakları Derneği’nden alınan bir envanterle sergiye dâhil etmiş ve onlar için yeni bir şehir inşa etmiş. Bu hayali şehirde her sokağa, her bulvara onların adlarını vermiş.

Bu kurgusal şehir, bir anıt gibi; kayıpları hatırlamak için bir alan, bir hafıza mekânı…

Renkli Yazmalar

Aynı salonda dikkatimi çeken bir başka unsur da rengârenk yazmalardı. Yüzlerce yazma, duvarlara asılmıştı. Sonradan öğrendim ki, bu yazmalar faili meçhul cinayetlerde hayatını kaybeden insanların annelerine ithafen hazırlanmış.

Bir annenin bekleyişini, yasını, umudunu ve mücadelesini simgeliyor bu yazmalar. Güneştekin, sadece kaybedilenleri değil; geride kalanların sessiz çığlıklarını da görünür kılmış.

Sembolik Kapılar

Ahmet Güneştekin’in sıkça kullandığı bir diğer sembol ise kapılar. Bu kapılar bana göre bir geçişi, dışlanmayı ya da eşiği temsil ediyor. Her biri farklı desen ve motiflerle işlenmiş kapılar arasında gezinirken, kendi hayatımdaki açtığım ya da açamadığım kapılar geldi gözümün önüne. Çünkü her kapı, bir başlangıcı, bir bitişi ya da yalnızca bir ihtimali temsil edebilir.

Ahmet Güneştekin Kayıp Alfabe Sergisi ArtIstanbul Feshane

Ziyaret İçin Bilmeniz Gerekenler

Eğer siz de bu etkileyici sergiyi görmek isterseniz, Kayıp Alfabe sergisi 20 Eylül 2025 tarihine kadar Artİstanbul Feshane’de ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Ayrıca sergi sonrasında, İBB’nin aynı mekânda açtığı Naile Akıncı Kütüphanesi’nde kitabınızı alıp kahvenizi yudumlayabilir, tarihî atmosferde güzel vakit geçirebilirsiniz.


Yeni yazıların e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

Yorum bırakın

Bizi Instagram’da Takip Edin!

AliveSouls'a ücretsiz abone olun!

Güncel yazılardan ve haftalık bültenden anında haberdar olmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin