Yazın Küçük Canlılarla Etik Birliktelik: Karınca, Sinek, Arı

1–2 dakika

Özellikle yaz sıcaklarıyla beraber; karınca, sinek ve arı gibi canlılar etrafımızda epeyce zaman geçirmeye başladılar. İnsanların çoğunda bugüne kadar gözlemlediğim davranış, bu canlıları öldürmek üzerine kuruluydu. Peki ya mantıklı ve vicdani çözüm, gerçekten öldürmek mi? Onlarla nasıl başa çıkabiliriz? Bizi sokmalarından ya da yemelerinden nasıl vazgeçirebiliriz? Hem veganist perspektiften hem de yaşam hakkı üzerinden davranışımızı nasıl organize etmeliyiz?

Photo by Hasan Albari on Pexels.com

Veganlık sadece hayvansal ürünleri tüketmemeyi değil, mümkün olan her durumda hayvanlara zarar vermemeyi de kapsayan etik bir duruştur. Bu nedenle, bu perspektif aracılığıyla sinek, karınca ve arı gibi canlıları da öldürmemek gerekmektedir.

Öldürmeden, nasıl hep beraber yaşadığımız etik bir pencere açabiliriz?

Fiziksel önlemler alabiliriz. Örneğin, pencerelere sineklik takmak. Karınca girişlerine silikon çekebiliriz. Çöplerimizin ağızlarının tamamen kapalı olduğundan emin olabiliriz. Bu sorun olarak görünen böcekleri, doğal yollarla da çevremizden vicdani bir şekilde uzaklaştırabiliriz. Sirke, limon, nane yağı, lavanta kokuları öldürücü değil; caydırıcıdır.

Ultrasonik hayvan kovucular var. Bu kovucular, insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek frekanslarda ses dalgaları yayan bir tür cihazdır. Karıncalar için, kahve telvesi veya tarçın serpmek gibi önlemler de alabiliriz.

Photo by Pixabay on Pexels.com

Arılar burada daha istisnai bir durum içerisindedir. Kendileri, tüm canlılar gibi, doğa için son derece önemlidir. Eğer bulunan bölgede çok fazla arı varsa, profesyonel bir yardımla koloni taşıması yapabiliriz.

Türcülükten Uzak, Etik Bir Yaklaşım

Yaşam hakkı, tüm canlıların sahip olduğu etik bir meseledir. Ziyadesiyle, türcülük yapmayarak pekiştirmek veganlığın niteliklerindendir. Bu nedenle yaşam ve doğa hepimizinse, herhangi bir canlı ‘’istilacı’’ olamaz. Onları kontrol etmek yerine, birlikte yaşamanın mümkün olduğu bir senaryo yazmak da sorumluluklarımızdan biridir.

Toplumda, ‘’Küçük canlılar değersizdir.’’ algısı yaygındır. Bu, antroposentrik düşünce biçiminin bir sonucudur. Vegan felsefe ise bunun tam tersine, her canlının öz değerini savunmaktadır.

Sonuç: Kolay Olan Değil, Etik Olan

Sonuç olarak, öldürmek hızlı ve kolay bir yol(suzluk)dur. Ama vicdani, etik ve uzun vadeli bir çözüm değildir. Bizim görevimiz, doğayla uyumlu ve birlikte yaşamaktır.


Yeni yazıların e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

Yorum bırakın

Bizi Instagram’da Takip Edin!

AliveSouls'a ücretsiz abone olun!

Güncel yazılardan ve haftalık bültenden anında haberdar olmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin