Temmuz 2020’den bu yana hafta içi sabahları saat beşte kalkıyorum. Bunu yapmamın arkasındaki en temel sebep, uyanır uyanmaz bilgisayarı açıp günün koşturmacasına kapılmadan önce kendime vakit ayırabilmek. Çünkü gün içinde öyle yoruluyorum ki mesai bitiminde ev işleri derken hiçbir şeye ne enerjim ne de isteğim kalmıyor (AliveSouls hariç!). Bu alışkanlığı nasıl edindiğimi başka bir yazımda anlatmıştım. Bugün ise sizlere ilham verebilecek 10 alışkanlık paylaşacağım.

Kendi Sabah Rutinimle Başlayalım
İlk önce kendi sabah rutinimden bahsetmek belki de en etkili yol olur. Sonuçta beş yıldır sürdürebiliyorsam, gerçekten uygulanabilir ve sürdürülebilir bir düzen oturtabilmişim demektir. Tabii ki ilk zamanlardaki rutinimle bugünkü arasında farklar var; zamanla ihtiyaçlarıma göre şekillendi.
Sabah 5.00’te alarmım çalsa da tamamen uyanıp yataktan kalkmam 5.15’i buluyor. Bu sürede yanımda bayılmış bir şekilde yatan kedim Merlin’in göbüşünü sevip öpüyorum. Onun en tatlı zamanı, uyanmaya başladığı bu dakikalar oluyor.
Ardından mutfağa gidip kahvemi demliyorum ve o sırada evi topluyorum. 5.30 gibi kahvemi alıp bir saat boyunca kitap okuyorum. Yaza doğru daha erken aydınlanmaya başlayan gökyüzü, kışa doğru ise artık daha geç aydınlanıyor. İkisi de bambaşka bir keyif…

Kitabın ardından birkaç satır bile olsa bir şeyler yazıyorum. Eskiden yalnızca bir gün önce yaşadığım keyifli detayları, şükrettiğim küçük şeyleri not alırdım. Dolapta hazır yemek olmasından, arkadaşlarımla geçirdiğim güzel bir akşama kadar… Sonraları, hatırlanmaya değer tüm anıları – iyi ya da kötü – ve hissettirdiklerini yazmaya başladım. Kendimi tanıma yolunda yaptığım en doğru şeylerden biri olduğuna inanıyorum.
Saat 7.00’ye doğru duş alıp hazırlanıyorum, ardından smoothie veya bowl ile hafif bir kahvaltı yapıyorum. Kahvaltı sırasında Aposto ve Oksijen Gazetesi’nin günlük bültenlerinden haberleri takip ediyorum. Bazı günler vakit kalırsa AliveSouls içeriklerini düzenliyorum. Böylece 8.00-8.30 gibi başlayan mesai öncesinde kendime dolu dolu üç saat ayırmış oluyorum.
Bu arada haftada iki gün ofisten çalışıyorum. Bu günlerde köprü trafiğinde geçireceğim bir saati, ofise erken gidip kitap okuyarak değerlendirmeyi tercih ediyorum. Kahvaltı ve haberleri okuma kısmı da doğal olarak ofise taşınıyor.

Belki sabah 5.00’te uyanmak size çok ekstrem gelebilir. Ama uyanır uyanmaz işe koyulmak yerine en azından yarım saat – bir saat erken kalkarak aşağıdaki önerilerimden birkaçını hayatınıza katabilirsiniz.
1. Güne Doğayla Başlayın
Sabah ilk iş olarak balkona, bahçeye ya da pencere kenarına çıkıp birkaç dakika temiz hava almak, güne köklenerek başlamanın en basit yollarından biri olabilir. Çıplak ayakla toprağa basmak veya sadece gökyüzüne bakmak bile zihni sakinleştirecektir.
2. Şükran Yürüyüşü
Kısa bir sabah yürüyüşünü, etrafınızdaki güzellikleri fark etmek ve hayatınızdaki küçük şeylere şükretmek için kullanabilirsiniz. Sokağınızdaki ağaçlar, dallarındaki kuşların sesleri ve miskin miskin yatan kediler size eşlik ederken hem bedeninizi hem de ruhunuzu besleyebilirsiniz.

3. Güneşle Uyanın
Güneşin doğuşunu izlemek, yeni başlangıçların en güçlü hatırlatıcısı olabilir. Yağmurlu ya da bulutlu havada bile kafanızı camdan uzatıp günün ilk ışıklarını görmek, gün boyu enerjinizi yükseltebilir.
4. Sessizlik Ritüeli
Telefonunuza dokunmadan, ekran açmadan 10–15 dakika sessizlikte oturmak zihninizi berraklaştıracaktır. Bu anı derin nefesler almak, dua etmek, niyet belirlemek veya sadece doğanın seslerini dinlemek için değerlendirebilirsiniz.
5. Hareket Edin
Kısa bir esnemek, yoga veya pilates yapmak, gün boyu unuttuğunuz bedeninizi güne hazırlayacaktır. Uzun bir spor rutininiz olmasa da, küçük hareketler kan dolaşımınızı hızlandırıp enerjinizi yükseltir.

6. Su ve Bitki Çayıyla Canlanın
Uyanır uyanmaz büyük bir bardak su içmek ve ardından sevdiğiniz bir bitki çayı demlemek hem bedenizi arındırır hem de sindirimi rahatlatır. Kahveden önce gelen bu küçük alışkanlık, gün boyunca daha dengeli hissetmenize yardımcı olabilir.
7. Günlük Tutma Alışkanlığı
Yeni gün için kısa bir niyet, üç teşekkür ya da birkaç satırlık düşünce yazmak zihninizdeki fazlalıkları boşaltmaya yardımcı olacaktır. Aklınızda belirli bir şey olmasa bile kalemi elinize aldığınızda sözcükler kendiliğinden dökülmeye başlayacaktır. Günün hedeflerini yazmak da odaklanmayı kolaylaştırabilir.
8. Küçük Bir Yaratıcı An
Sabahları 10 dakika bile olsa bir şeyler çizmek, belki puzzle’a birkaç parça eklemek ya da kısa bir okuma yapmak zihinsel yaratıcılığınızı uyandırabilir. Günün başında yarattığınız bu küçük üretkenlik alanı, geri kalanına ilham olabilir.

9. Evcil Dostlarla Vakit
Köpeğinizi kısa bir yürüyüşe çıkarmak ya da benim gibi kedinizle yatakta vakit geçirmek, sabahı paylaşmanın keyifli yollarından biri olabilir. Sevdiklerinizle veya evcil dostlarınızla geçirilen bu dakikalar, güne sevgi dolu bir başlangıç yapmanızı sağlayacaktır.
10. Kendinize Küçük Jestler
Belki sevdiğiniz bir fincanda kahve içmek, belki aromatik bir mum yakmak ya da hoş kokulu bir tütsü… Günün başında tekrar eden bu küçük jestler, kendinize özen göstermeyi hatırlatır ve sabahınıza huzurlu bir çerçeve çizer.

Yorum bırakın