Dünyanın en önemli savaş fotoğrafçılarından Robert Capa’nın eserleri Bomontiada’daki Ara Güler Müzesi’nde açılan “Gerçek En İyi Fotoğraftır” sergisinde bir araya geldi. Türkiye’de bugüne dek yapılmış en kapsamlı Capa seçkisini barındıran bu sergi, savaşın yalnızca cephedeki yüzünü değil, sivillerin hayatındaki derin yaraları da görünür kılıyor. Sergiyi 22 Mart 2026’ya kadar ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.

Robert Capa Hakkında
1913’te Budapeşte’de Endre Friedmann adıyla dünyaya gelen Robert Capa, modern tarihin en önemli foto muhabirlerinden biri kabul ediliyor. İspanya İç Savaşı’ndan II. Dünya Savaşı’na, Çin-Japonya Savaşı’ndan Hindiçin Savaşı’na kadar birçok cephede bulundu. Fotoğrafçılığı yalnızca belgelenmiş anların ötesine taşıyan şey ise, Capa’nın “yakın olma” tutkusuydu. “Eğer fotoğraflarınız yeterince iyi değilse, yeteri kadar yaklaşmamışsınız demektir” sözü onun hem fiziksel hem de duygusal cesaretini özetliyor.
Henüz 40’lı yaşlarında Vietnam’da mayına basarak hayatını kaybettiğinde, geride yalnızca savaşın vahşetine tanıklık eden kareler değil, aynı zamanda savaş kurbanı yüzler bıraktı.
Gerçek En İyi Fotoğraftır Sergisi Hakkında
Robert Capa Contemporary Photography Center iş birliğiyle hazırlanan “Gerçek En İyi Fotoğraftır” sergisi, Capa’nın Türkiye’de bugüne dek düzenlenmiş en geniş kapsamlı seçkiye sahip. Sergi, Capa’nın 1932’de Leon Trotsky’nin Kopenhag’daki konuşmasını belgeleyen ilk profesyonel işinden, 1954’teki trajik ölümünden hemen önce çektiği son karelere kadar uzanan bir zaman çizelgesi sunuyor.

Savaş yıllarının fotoğrafları, yalnızca tarih kitaplarından okuduğumuz olayların değil, o günleri yaşayan insanların yüzlerinde bıraktığı izlerin de kaydı niteliğinde.
Serginin Düşündürdükleri…
Sergiyi gezerken kendimi şunu düşünürken buldum: Dünyanın birçok yerinde insanlar hala sabah uyandıklarında o günü sağ çıkıp çıkarmayacaklarını bilmiyor. Ve dünya buna çoğu zaman yalnızca izleyici kalıyor. Başta Filistin olmak üzere…
Haberlerde gördüğümüz manşetler, rakamlar ve siyasilerin açıklamaları yalnızca “halkları” anlatıyor. Ama “bireylerin” yaşadıklarını ne kadar idrak edebiliyoruz? Oysaki her şey tahmin edebildiğimizden çok daha sert… Robert Capa’nın fotoğrafları, onların gözlerindeki korkuyu, umudu, çaresizliği ve bazen de direnci bize göstermek için var.
Bir annenin kızının elini sıkıca tutuşu, genç bir askerin belirsiz bakışları, cepheden sağ dönerek sevgilisine kavuşan bir asker ya da ağaçta kalakalmış ölü bir beden. Bunlar yalnızca savaşın değil, insan olmanın da en çıplak halleri.

Serginin bir diğer bölümü ise Capa’nın 1946 yılında Türkiye’de çektiği karelere ayrılmış. İstanbul’un sarayları ve camileri, Ankara’nın modern mimarisi, Anadolu kırsalındaki gündelik yaşam… Bu fotoğraflar, artık savaştan uzaklaşmış bir coğrafyanın kendi gündelik gerçekliğini yansıtıyor ve Capa’nın çok yönlü bakışına dikkat çekiyor. 1947’de tamamlanan ve “Turkey’s 100 Million” adıyla gösterilen belgeselin de temellerini bu çekimler oluşturmuş.
Ziyaret Bilgileri
Sergi, Bomontiada’daki Ara Güler Müzesi’nde 22 Mart 2026’ya kadar ziyarete açık. Müze, salı–cumartesi günleri 10.00–18.00, pazar günleri ise 12.00–18.00 saatleri arasında gezilebilir. Pazartesi günleri kapalı olan sergiye girişin ücretsiz olduğunu da özellikle belirtelim.

Yorum bırakın