Dönüşen Yeryüzü: Edward Burtunsky’den Doğanın İhtişamı ve İnsan İzleri

2–4 dakika

Geçtiğimiz günlerde endüstriyel manzara fotoğrafçılığının usta ismi Edward Burtunsky’nin Türkiye’deki ilk solo sergisi “Dönüşen Yeryüzü”nün açılışı ve basın toplantısına katıldım. Sözlerime, oldukça görkemli, çarpıcı ve şiirsel görsellikte işlerle karşılaştığımı söyleyerek başlayabilirim. Serginin öne çıkan bölümlerini, Burtynsky’nin Anadolu’da çektiği karelerin arka planını ve doğa-insan ilişkisine dair düşündürücü yansımalarımı bu yazıda sizlerle buluşturuyorum.

Dönüşen Yeryüzü Edvard Burtunsky Borusan Contemporary sergi Perili Köşk Shifting Topography
Colorado River Delta

16 Ağustos tarihine kadar ziyaret edebileceğiniz bu sergi, Baltalimanı’nda bulunan Borusan Contemporary – nam-ı diğer Perili Köşk – binasında yer alıyor. Yapının katlarına ve odalarına yayılan fotoğraflar, doğayı bütün ihtişamıyla önümüze seriyor. Kimi karelerde insan müdahalesiyle dönüşmüş, parçalanmış ve yaralanmış; kimi karelerde ise el değmemiş, vahşi, büyüleyici haliyle… Burtynsky’nin usta bakışından süzülerek dev tablolara dönüşmüş anlar gibi.

Küratörlüğünü Marcus Schubert’in üstlendiği sergi; “Erozyon”, “Su ve Tuz”, “Afrika Çalışmaları”, “Doğa”, “Taş Ocakları”, “Berezniki Madeni” ve “Petrol” başlıkları altında toplanıyor. Fotoğraflar güzellikleriyle büyülerken aynı anda çağımızın sert gerçeklerini yüzümüze çarpıyor.

Anadolu’dan Küresel Krize

Kanadalı sanatçının Türkiye’de çektiği erozyon ve tarım temalı güncel işleri, 2019’da Borusan Sanat Koleksiyonu’nun davetiyle, TEMA Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilmiş. Helikopter ve drone ile Anadolu üzerinde 3.000 kilometreden fazla mesafede, 125 ila 500 metre yükseklikten yapılan çekimlerde; toprak kaybı, kuraklık, insan müdahalesi ve sürdürülebilir tarım çabaları yan yana yerini almış.

Dönüşen Yeryüzü Edvard Burtunsky Borusan Contemporary sergi Perili Köşk Shifting Topography
Anadolu’da Erozyonla Mücadele

Bir yanda erozyonun aşındırdığı yamaçlar, diğer yanda taraçalama ya da ürün rotasyonu gibi yöntemlerle toprağı korumaya çalışan çiftçilerin emeği. Kaybolanla kazanılanın panoramik karşılaşması adeta!

Sanayi tipi tarım, iklim değişikliği ve aşırı otlatma bugün çölleşmeyi hızlandırırken, toprak bozulması artık küresel bir kriz. Ekosistemler, gıda güvenliği ve geçim kaynakları tehdit altında. BM raporları, 2045 yılına geldiğimizde su kıtlığı ve iklim kaynaklı göçlerin ana gündem olacağını söylüyor. Burtynsky’nin Anadolu fotoğrafları, bu karanlık geleceğe doğru gidişimizin görsel bellekleri gibi.

Erozyonla birlikte açığa çıkan tortul kayaçların milyonlarca yıldır rüzgâr, yağmur ve yerçekimiyle şekillenmiş yüzeyleri ise bambaşka bir şiirsellik taşıyor. Mineral bileşenlerin oluşturduğu renk geçişleri, pitoresk manzaralar adeta başka bir gezegeni andırıyor. Doğanın yıkıcılığıyla geçiciliğini bir arada hissettiriyor.

Dönüşen Yeryüzü Edvard Burtunsky Borusan Contemporary sergi Perili Köşk Shifting Topography
Anadolu Platosu

Doğanın Saf Manzaraları ve İnsan Müdahalesi

“Su ve Tuz” bölümü çağımızın çevresel gerçeklerini en çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor. Colorado Nehri deltasının kuruyan damarları, Hindistan’daki basamaklı kuyular, Çin’in pirinç terasları… Kimi kareler yaşam dolu, kimi insanın bilinçsiz müdahalesinin sonucu. Ama hepsinde ortak bir şey var: Fotoğraf değil de ekspresyonist tablolar izliyormuşsunuz gibi.

“Afrika çalışmaları” bölümünde el emeğine dayalı üretim yöntemleriyle endüstriyel makinelerin açtığı yaraların karşıtlığı ön planda. Devasa madenler, taş ocakları, petrol sahaları… Doğada birer yara gibi. Ama Burtynsky’nin kadrajında bunlar soyut tablolara dönüşüyor. Renk, form, doku… Hepsi bir sanat eserine benziyor. Ve tüm bu anlatının arkasında sanatçının doğaya duyduğu derin hayranlık hissediliyor.

Dönüşen Yeryüzü Edvard Burtunsky Borusan Contemporary sergi Perili Köşk Shifting Topography
Salt Ponds, Senegal

“Doğa” bölümünde ise Kanada’dan ve Afrika’dan kareler var. Bakir doğanın heykelsi kayaları, çağlarca kendi dönüşümünü yaşamış manzaraları… İnsan müdahalesiyle yaralanmış karelerden sonra bakıldığında çok daha sarsıcı, çok daha düşündürücü geliyor göze.

Antroposen Çağda Doğa ve İnsan

Burtynsky’nin fotoğrafları sadece çevresel tahribatı belgelemiyor. Doğanın dönüşümünü, insanın müdahalesini, bazen sürdürülebilir bazen yıkıcı yöntemleri yan yana getirerek bizleri sorgulamaya çağırıyor. Doğanın ihtişamı karşısında hayranlık, insanın açtığı yaralar karşısında sarsıntı. Hepsi aynı anda. Ve fısıldayan o soru: Biz doğayı dönüştürürken, kendimizi de dönüştürmüyor muyuz?

Dönüşen Yeryüzü Edvard Burtunsky Borusan Contemporary sergi Perili Köşk Shifting Topography

Gezegen milyarlarca yıldır dönüşüyor. Kıtalar çarpışıyor, buzullar eriyor, türler gelip geçiyor. İnsan ise son birkaç yüzyılda denkleme dahil oldu. Hem parçası, hem yıkıcısı, hem de onarıcısı. Antroposen çağda artık insanın izleri doğanın jeolojik süreçlerinden ayırt edilemeyecek kadar iç içe. Geri dönülemez şekilde.

Ve işte Burtynsky’nin sergisi bu gerçeği yüzümüze haykırıyor. Doğa karşısında büyülenmek ile onun kaybı karşısında ürpermek arasındaki o ince çizgide dolaştırıyor bizi.


Yeni yazıların e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

Yorum bırakın

Bizi Instagram’da Takip Edin!

AliveSouls'a ücretsiz abone olun!

Güncel yazılardan ve haftalık bültenden anında haberdar olmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin