Uzun yaşamak mı, yoksa kaliteli yaşamak mı? Hangisini tercih edersiniz? Hayattaki amacınız nedir, bunu nasıl bulabilirsiniz? Bir de yeni kavramlar hayatımıza giriyor: Logoterapi, İkigai ve Longevity… Bu kavramların ikisi uzun zamandır var, ancak biz yeni yeni duymaya başladık. Bunlara ait yazılan üç kitap önerimi ve görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

İnsanlığın En Eski Sorusu: Neden Yaşıyoruz?
“Uzun bir hayat yaşamak” insanlığın varoluşundan beri üzerinde düşündüğü, çalıştığı bir hedefti. Uzun süre yaşatamazsak da “Bari ölüleri diriltmenin bir yolunu bulalım” fikri filmlere dahi konu olmuştu. Akıllara ilk gelen, şu aralar gündemde olan Frankestein filmi, ilk olarak 1931’de çekilmişti. Bu kitabın basım tarihi 1818 yılına ait. Günümüz tıp tarihinin gelişmesinin temelinde, “öldürmeden nasıl yaşatabiliriz” kaygısı yer almaktadır.
Milattan önce 4.-5. yüzyıllarda yaşayan ünlü filozof Sokrates “Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez” diyerek varoluşçuluk felsefesinin ilk temellerini atmıştır (resmi kurucusu demiyorum, yanlış anlaşılmasın). Diyeceğim o ki; insanlık tarihinin en başından beri sorgulanan soruların üst sıralarında “Ben neden yaşıyorum?”, “Benim dünyaya gelme amacım nedir?” soruları yer almaktadır.
Bu alanda yazılan kitaplar da satış listelerinde çoğunlukla üst sıralarda yer alıyor. Farklı zamanlarda okuduğum, “Gerçekten bunlar birbirini tamamlıyor” dediğim üç kitap bulunuyor. Bunların okunması gerektiğini düşündüğüm sıra ile önermek istiyorum.
İkigai, Logoterapi ve Anlam Arayışı
2017-2018 yıllarında Türkçe’ye çevrildiğinde en çok satanlar listesinde olan, Japonların hayat amaçlarını anlatan “İkigai” kitabı vardı. O dönemlerde alıp okumuştum. Son birkaç yıldır geçmişten günümüze psikoloji alanında çalışmaları okuyorum. Freud’dan başladım, yeni trend sendromlardan çıktım.

Bir podcast dinlerken Viktor Frankl’ın “İnsanın Anlam Arayışı” adlı kitabından bahsedildiğini duydum. Tabii ki kitabı aldım ve okumaya başladım. Viktor Frankl, geliştirdiği yeni bir psikanaliz yönteminden bahsediyor. Buna “Logoterapi” adını vermiş. Ancak bu yöntemin doğuşu çok sancılı olmuş.
İkigai’yi sekiz yıl önce okumuştum ve kitabı tekrar okumaya karar verdim. Kitapta üçüncü bölüm doğrudan logoterapi için yazılmış. Kitabı ikinci kez okuduğumda daha anlamlı geldi. İkigai sadece bir amaç dahilinde yaşamayı değil, bütünsel bir yaşam biçimini ifade ediyor.
Kaliteli Yaşam mı Uzun Yaşam mı?
Bir soru ile geliyorum. Hangisini tercih edersiniz? Uzun yaşamak mı, kaliteli yaşamak mı? “Kaliteli yaşamak” diyenlerin daha çoğunlukta olduğunu düşünüyorum.
İkigai felsefesi ile 100 yıldan fazla yaşayan insanlar incelenmiş, logoterapiyi de kapsayan tıp biliminin onlarca yıllık araştırmaların sonucunu eklemişler ve yeni bir yaşam tarzı olan “Longevity” yaklaşımını oluşturmuşlar. Bu yaklaşımı da dört ana başlıkta toplamışlar: Bunlar zihin sağlığı, beslenme, uyku ve egzersiz olarak sınıflandırılmış. Birbirini tamamlayan üç farklı alanda yazılmış gibi görünen üç kitaptan bahsetmek istiyorum.
Viktor Frankl: İnsanın Anlam Arayışı

Bu yazıyı yazmamdaki en büyük etken bu kitap oldu. Ama “İkigai de benzer şeyler anlatıyordu” diyerek İkagai kitabını ikinci kez okudum. Öncelikle Viktor Frankl’ın kitabını, sonra İkigai’yi okumuzanızı tavsiye ederim.
Viktor Frankl, 20. yy başlarında Avusturya’da doğmuş bir nörolog ve psikiyatristtir. Logoterapinin kurucusu olarak literatür de yerini almıştır. Freud’un psikanaliz tekniğinden sonra farklı bir psikoterapi geliştiriyor. Burada hastanın hayat amacının sorgulatmasını amaçlıyor. İkigai kitabının da üçüncü bölümü doğrudan logoterapiye ayrılmış.
Yazarın hayatına dönersek, çalışmaya başladıktan sonra 2. Dünya Savaşı başlıyor. Etnik kökeninden dolayı Auschwitz ve bunun gibi toplamda dört toplama kampında üç yıl hapsediliyor. Bu süreçte araştırmaları yok ediliyor. Ayakta kalabilmek adına tedaviyi kendinde uyguluyor. Çoğu kişinin doktor kimliğini saklaması gerektiğini söylediği halde, mesleğini paylaşarak hasta mahkumları tedavi ediyor. Çıktıktan sonra araştırmalarına devam ederek, bu kitabı yayınlıyor.
Logoterapi ile ulaşılmak istenen konu, hayattaki hedeflerin belirlenmesi. Bu hedefler kısa ve uzun vadede belirlenmelidir. Örneğin; ben bu sabah uyandığımda bu yazıyı yazmayı hedeflemiştim. Bir yıl içinde üç yeni ülke görüp, beş yıl sonra bambaşka bir şehirde olmayı hedefleyebilirim. Hedeflerin erişilebilir olması gerekiyor. Kısa vadede başarabileceğimiz hedeflerimizin olması, beynimize dopamin sağlatabilmemiz, bizim hayata tutunmamızı da olumlu etkileyecektir.
İkigai: Japonların Uzun ve Mutlu Yaşama Sırrı

Bu kitabı eminim duymayanımız yoktur. 2017-2018 yıllarında ülkemizde en popüler kitaptı. Günümüzde de raflarda yer alıyor olması hala talep olduğunu gösteriyor. “Japonlar neden o kadar uzun yaşıyor?” diye çoğunluğumuz kitabı satın aldık.
Kitap bir Japon atasözü ile başlıyor: “Sadece faal kalırsanız bir yüzyıl yaşamak istersiniz.” Kitabı iki İspanyol yazar birlikte yazmış. Ön sözden itibaren Viktor Frankl’a atıfta bulunuyorlar.
İkigai’nin tam Türkçe karşılığı yok. Birkaç çeviri yapılmış, ben en çok “sabahları kalkmak için sebep” ve “varoluş nedeni” ifadelerini beğendim. Varoluşçu felsefe ile bağlantılı olduğu kelimenin anlamından anlayabiliyoruz.
Burada logoterapideki hayat amacına ek olarak bir yaşam disiplinini beraberinde geliyor. Japonlar’ın yaptıkları işleri, beslenmeleri, hareket tarzları hakkında bir rutin oluşturup ona göre yaşamayı tercih ettiklerini anlatıyor.
Birkaç hafta önce 99 yaşındaki Yoshi Teyze’mizin tek başına işlettiği erişte restoranı sosyal medya da karşımıza çıktı. 99 yaşında hala kendi eriştesini günlük yapıp pişirip servis ediyor. Tam olarak sabahları kalmak için bir sebep ve buna bağlılık değil mi? Kitabı ikinci sırada okumanızı tavsiye ediyorum.
Longevity Mucizesi: Geç Kalma Genç Kal

Bu kitap ülkemizde çok tanınmış bir hekim olan Sn. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu tarafından yazılmış. Sadece uzun olması önemli değil, kaliteli yaşamak önemli, hepimiz onu anladık. Sağlıklı yaş almak, bunu için kendimize bakmamız gerektiğini öğrendik. Bu sağlıklı yaş almanın adına dünyada yeni bir akım başladı. Bu akıma da “Longevity” dediler. Kelimenin tam karşılığı “uzun ömürlülük” olarak çevriliyor.
Kitabın yazarı olan Sn. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Türkiye’de longevity akımının öncüleri arasında yer alıyor. Bu kavram “bütünsel tıp yaklaşımı” olarak kabul ediliyor. Bu yaklaşım dört ana başlıkta sınıflandırılmış. Bunlar beslenme, uyku, egzersiz ve zihin sağlığı.
Üstteki kitapta bahsettiğim konulara ek olarak, bir tıp doktoru olarak “Aslında sağlığınız için şunları da yapmalısınız” diyerek gerekçeleri açıklamış. “Ben hangi vitamini alsam, C mi alsam, D mi alsam, yok yürüsem mi yoksa koşsam mı?” gibi sorularımızı da bilimsel olarak açıklanmış. Daha fazla yazarak spoiler vermek istemiyorum. Şunu söyleyebilirim: Benim başucu kitabım olarak yerini aldı.
Sonuç: Sağlıklı Yaşam Bilinçli Bir Seçimdir
Sağlıklı bir yaşam, şansa bırakabileceğimiz bir konu değil. Ancak tek yönlü bir sistem değil. Çeşitli girdiler, parametreler birleşip bizim sağlığımızı oluşturuyor.
Ben önem sırası olarak hiçbir kitabı diğerinden ayıramadım. Ancak birkaç kez vurguladığım gibi bir sıra ile okunduğunda daha verimli olacağı görüşündeyim. Umarım siz de benim gibi hem keyif alırsınız, hem de hayatınıza yeni şeyler katarsınız.

Yorum bırakın